
17.4.1946 tarihinde Fransa’dan bağımsızlığını alan Suriye Arap Cumhuriyeti dünyanın ve Türkiye’nin baş gündemi. Bu ülke ile savaşacak mıyız, bizi savaşa mı sürüklüyorlar, bu ülke üzerinde neler dönüyor, bunlar çok ciddi merak konusu. Peki, bu komşumuzu biz yeterince tanıyor muyuz? Pek sanmıyorum. Bu nedenle sizlere Suriye’yi rakamlarla tanıtmaya çalışacağız.
Suriye 1956 yılında Mısır’la Birleşik Arap Cumhuriyeti’ni kurdu. Bu birleşik Cumhuriyet 1961 yılına kadar devam edebildi. Bu tarihte Mısır’dan ayrılan Suriye ayrı bir Cumhuriyet olarak dünya sahnesinde yerini aldı. 1970 yılından beri Sosyalist Baas Partisi tarafından yönetilen Suriye’de en son seçim 2007’de yapıldı. Oyların %97,6’sını alan Beşşar el Esad başkanlığına devam ediyor.
107,4 milyar dolar Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla ile dünyanın 67. Büyük ekonomisi. Kişi başına milli geliri 4800 dolar. Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla’nın %17,1’i tarım, %27,3’ü sanayi %55,7’si hizmetlerden oluşmaktadır. Yoksulluk oranı %12’dir. 2010 büyüme oranı %3,20 ile dünyanın 69. Sırasında yer almaktadır. Sanayi büyüme oranı daha yüksek olup %6’dır ki bu Suriye’yi dünya sıralamasında 72. Sırada göstermektedir.
Suriye’nin 22,5 milyon olan nüfusunun %35,2’sini 0-14 yaş grubu %61’ini 14-65 yaş grubu oluşturmaktadır. Nüfus artışı binde 9’dur. En büyük şehirleri Halep 2,9, Şam 2,5, Humus 1,2, Hamah ise 900 bin nüfusa sahiptir. Nüfusun %90,3’ü Arap’tır. Geri kalan yüzde 9,7’lik grupta ermeni ve Kürtler önemli bir paya sahiptir. Sünni Müslüman oranı %74, Alevi Şii gibi diğer mezhepler % 16, Yahudi ve küçük gruplar %10’dur. Nüfusun %56’sı kentlerde yaşamaktadır.
Okuma yazma oranı %80 civarındadır. Eğitime yapılan harcamalar Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla’nın %4,9’unu oluşturmaktadır. Cep telefonu kullanan insan sayısı 10 milyon, internet kullanan insan sayısı ise 4,5 milyondur. Yüzölçümü 185,180 km² olup sahil şeridi uzunluğu 193 kilometredir. Suyla kapalı alan 1550 km², İsrail işgali altında bulunan alan 1295 km² ‘dir. Çöl ikliminin hâkim olduğu Suriye’de en yüksek nokta HERMON dağı olup 2814 metredir. Toplam alanın %24,8’i tarıma elverişlidir. Ekili alan %4,47 olup diğer alanlar %70,73’tür. El Safa ve Türk sınırında isimsiz bir volkan pasif durumdadır. Kum fırtınaları en büyük felaketlerini oluşturur.
Suriye’nin brüt sabit yatırımı Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla’nın %18,7’sini oluşturmaktadır. 2010 bütçe gelirleri 12,29, bütçe giderleri 14,97 milyar dolardır. Cari işlemler açığı (-) 1,4 milyar dolarla dünyanın 85. Sırasında yer alır. İhracatı 11,86, ithalatı 15,44 milyar dolar olan Suriye’nin belli başlı ihraç ürünleri ham petrol, petrol ürünleri, mineral, meyve ve sebze, pamuk lifi, tekstil, giyim, et ve canlı hayvan, buğday. İthal ürünleri ise makine ve ulaşım araçları, elektrik makineleri, gıda ve canlı hayvan, metal ve metal ürünleri, kimyasallar ve kimyasal ürünler, plastik, iplik ve kâğıttır.
Petrol üretimi günlük 440 bin 400 varil ile dünyanın 33. Petrol tüketimi günlük 252 bin varil ile dünyanın 49. Sırasında yer alır. Doğalgaz üretimi 6,04 milyar sm³ ile dünyada 48. Tüketimi 6,18 milyar sm³ ile 56. Sırada yer alır. Elektrik üretimi 36,5 milyar KWH ile dünyada 57. Sırada tüketimde ise 27,3 milyar dolar ile 63. Sırada yer alıyor.
Döviz rezervleri 20,57 milyar dolar, dış borcu da 7,5 milyar dolardır. Kamu borcunun Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla’ya oranı 28,6’dır. Enflasyon oranı ise %4,4’tür. İşgücü 5,5 milyon kişidir. İşgücünün %17’si tarımda, %16’sı sanayide, %67’si hizmetler sektöründe çalışmaktadır. İşsizlik oranı %8,3 ile dünyanın 94. Sıradadır.
Askeri harcamalarının Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla’ya oranı %5,9 ile dünyanın en çok askeri harcama yapan 10. Ülkesidir. Askere alınabilir 16-49 yaş grubunda erkek nüfusu 5,8 milyon, kadın nüfusu 5,6 milyon kişidir.
BANU AVAR diyor ki; “Emperyalist tehdit altında olan, sokaklarında batılı aktivist ve silahlı çetelerin fink attığı, her yanından bir anda pıtrak gibi terörist faaliyet fışkıran Suriye, Arap baharı adı altında bölgeyi çökertme operasyonunda bir halkadır. Suriye düşerse, Lübnan düşer, Suriye düşerse İran düşer, Suriye düşerse Türkiye düşer… Avrasya kilidi dağılır… O kapıdan girenler Avrasya’yı mahveder.”
Bu durumda Allah’tan bize bir lütuf olan Atatürk’ün “yurtta sulh cihanda sulh” ilkesine sıkı sıkıya sarılmalı ve batının hesaplarını bozmalıyız. Biliniz ki Amerika’nın hesapları genelde yanlış çıkıyor.
23.08.2011 tarihli cumhuriyet gazetesi (Mustafa Pamukoğlu)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder