İzmir’in Coşkusu...
1922 yılı ağustos ve eylül aylarının tarihimizde, Kurtuluş Savaşımızın sonlandırıldığı ve vatan toprağının düşmandan arındırıldığı günleri kapsaması nedeniyle çok önemli yerleri var. 26 Ağustos’ta başlayan, başkomutanAtatürk’ün komuta ettiği büyük taarruzda ordularımız 9 Eylül’de, geçtiği yerleri de kurtararak büyük zaferi İzmir’in kurtarılması ile perçinlemişti.
Arkadaşımız Oktay Ekinci cumartesi günkü köşesinde ağustos ve eylül aylarında kurtarılan yurt köşeleri ile ilgili takvimi yansıttığı için yinelemiyorum.
***
Dün İzmir’in kurtuluş günüydü. Ama unutulan bir günü de eski bir süvari olarak ben anımsatayım.
Dün aynı zamanda Süvari Onur Günü’ydü.
Büyük Taarruz sonrasında düşmanın hareket alanlarını sınırlayan, bozulan birliklerinin bir araya gelmelerini engelleyen, onları kıskaç içine alan ve İzmir’e doğru kovalayan Süvari Kolordusu’nun da özel başarısını taçlandıran bir gün olarak belirlenmişti.
Çok eskiden Kalender Orduevi’nde yapılan anma günlerini muhabir olarak izlemişliğim vardı.
Bir keresinde Süvari Kolordusu’nun ünlü komutanı Fahrettin Altay ile de karşılaşmış, alçakgönüllülükle anlattığı anıları dinlemiştim.
“Cumhuriyet Gazetesi’nin genç yazarı Orhan Erinç’e” yazarak imzaladığı“Milli Mücadelede Süvari Kolordusu” kitabı da bu sayede kütüphanemdeki saygın yerini almıştı.
***
Günümüz Türkiyesi’nde en geçerli yaklaşım asker karşıtlığı olarak sürdürülüyor.
Komutanların siyasete doğrudan müdahale etmelerine karşı çıkmanın eleştirilecek bir yanı yok. Ama buradan yola çıkıp laikliğin savunulmasına kızarak, Ulusal Kurtuluş Savaşımızdaki başarıları yok sayan düzenlemeler yapmak anlaşılır gibi değil. Hazırlanan yönetmeliklerle, ulus olma aşamamızdaki kazanımlarımızı görmezden gelmek, yeniden ümmet olmaya yönelik beklentilerin uygulamaya konulduğu duygusunu güçlendirmekten başka bir işe yaramıyor.
***
İzmir’in kurtuluşunun 90’ıncı yıldönümünün kutlanması da andığım yönetmelik nedeniyle tehlikeye girmişti.
İzmir’e ilk giren süvari birliği adına Hükümet Konağı’ndaki Yunanistan bayrağını indirip Türk bayrağını çeken Yüzbaşı Şerafettin Bey’in yaptıklarını simgesel olarak yineleyen uygulama da kaldırılmıştı.
Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun önderliğindeki İzmirlilerin geçmişe, cumhuriyete, Atatürk’e duydukları saygı, sevgi ve sorumluluk sayesinde amaçlananlar gerçekleşmedi.
9 Eylül coşkusu yine yaşandı.
Tıpkı 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı halka çok gören, anıtlara çelenk koyup saygı duruşunda bulunmayı yasaklamaya karşı halkımızın yürüyüşler, fener alayları düzenlemelerinin örneği İzmir’in kurtuluş gününde de yaşama geçirildi.
İzmir’deki coşku hepimizin coşkusuydu. Yapanlar, uygulanamayan yönetmeliklerini, yanlışlarını düzeltmeyi düşünseler iyi olur.
10 Eylül 2012 - Cumhuriyet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder