20 Mayıs 2008 Salı

Oktay Akbal


EVET HAYIR

OKTAY AKBAL

İlhan Selçuk : "Olmak yada Olmamak


"Sosyal devlet... Anayasa mahkemesi... Yüksek Hâkimler kurulu... İdarenin bütün karar ve işlemlerine yargı yolunun açık olduğu ilkesi... Üniversitelerin özerkliği... Radyo ve televizyonların tarafsızlığı... Sendikal haklar... Grev hakkı... Toplusözleşme düzeni... Yargı bağımsızlığı... Toplantı ve gösteri yürüyüş hakkı... Tabii yargıç ilkesi.. Sosyal güvenlik hakkı... Ücrette eşitlik ilkesi..."

27 Mayıs 1961 Anayasası'nın , Türk ulusuna sunduğu temel ilkeler... Bir bir ele alın; hangisi kaldı, hangisi uygulanıyor yada uygulanmak isteniyor.. hiç biri !..


Sevgili İlhan Selçuk'un yeni baskısı yapılan "İskele - Sancak" adlı kitabından aldım yukarıda sıraladıklarımı...
"Türkiye'de bugünkü rejim 1961 Anayasası'nın gerisindedir. 27 Mayıs'tan bu yana kaç yıl geçti?. Batı'da "temsili demokrasi" aşıldı, "katılımcı demokrasi'ye geçildi, biz uygarlığın ardında nal topluyoruz?"

İlhan Selçuk sanki bu yazıyı yıllar önce değil de, bugünlerde yazmış ! Görüyorsunuz boşuna zaman öldürüyoruz. Gelip geçen liderler demokrasi lafı edip Atatürk 'ün önerdiği halktan, uygarlıktan, hukuktan yana gerçek bir demokrasiyi bir yana itiyorlar. Hepsinin amacı, önce kendileri, yakınları, kişisel egemenliklerini bir süre daha sürdürebilmek hesapları...


"Düşünüyorum öyleyse vurun" demişti bir kitabında... Etiyle kemiğiyle yaşadığı bir süreçti. Köşklerde, hapislerde, tutuklanmalarda, kırk yaşından seksen yaşına kadar halkın mutluluğu, biliçlenmesi, gerçekleri görmesi, kısacası akıllanması adına verdiği savaşım...
İlhan Selçuk sekseninden sonra da yüklendiği görevi sürdürüyor, en genç yaşından bu yana büyük bir aydınlığı varlığıyla, yazılarıyla yaşıyor, çevresine de, yaşatıyor !


"Türkiye'de sol, demokrasiyi kurtarmak ve faşizmi engellemek için birleşmek zorundadır. Laiklik düşmanlarına karşı durabilmek için birleşmek zorundadır. Şeriat tehlikesine karşı birleşmek zorundadır. Emeğin hakkını koruyabilmek için birleşmek zorundadır".
İlhan Selçuk, çözülmesi gereken sorunu iki sözcükle özetlemiş:
"Olmak ya da olmamak !.."

Hiç yorum yok: